Paltoyu Giyecek Adam
Bana öyle bir palto hazırla ki, bütün kışı onunla geçireyim. Gerekirse evim olsun. Penceresi falan olsun. Bacayı da unutmasan iyi olur. Terzi Necmi, duydun mu beni? Anlamadım efendim. Yanılmıyorsam başını kaçırdım. Sonrasını da dinlemedim. Bir de pişkinliğime verin, açık konuştum. Açık bırakma ağzını üşütürsün. Dudaklar ağzın penceresidir. Bazen hava aldırmak gerekir ancak çok açık bıraktığın zaman; üşütür, hastalanırsın. Bazen de kapalı tutmak gerekir ancak çok kapalı tutarsan; boğulur, kahrolursun. Anlayacağın Necmi, sen işine bak. Anlayacağın Necmi, başka çaresi yok. Bir paltodan bahsetmiştiniz. Evet, kendisi çok yakın aile dostum olur.
Elimde, sadece tek bir kolu dikilmemiş bir palto var. Eğer beğenirseniz hemen diğer kolunu da halleder, kışa hazır hale getiririm. Sadece bir kış değil, ömrünüzde görüp görebileceğiniz, bütün kış mevsimlerini de bu paltoyla geçirebilirsiniz. Manevi anlamdaki 'kışlarınıza' da size yardımcı olabilir. Örneğin eşinizden ayrıldınız ve yalnız kaldınız. Size sarılabilir, sümüğünüzü de silebilir. Hatta sıcak su ile hazır çorbayı içine attığınızda, size pişirebilir. Yalnız ev işlerine pek karışmaz, onun için çalışmalarımız sürüyor. Terzi, ilk önce kendi söküğünü dikmeli Necmi. Bir bakalım, bir deneyelim, sonra karar veririz. Büyük bir suç işlediniz şu an. Anlamadım Necmi. Duvarın köşesine bakın. (Duvarın köşesi konuşur.) ''Terzi kendi söküğünü dikemez minvalindeki sözler, söyleyen kişiler, ağzına dikiş atılacaktır. Bu dikiş altı ay boyunca açılmayacak, kişi gıda ihtiyacını göbek deliğinden alacaktır.'' Hani, nerede paltom? Bakın, denemeden sahiplendiniz. Palto yerine, paltom dediniz. Bence hemen kolunu dikmeye başlamalıyım. Bu ne acele böyle, daha konuşacaklarım var. İstanbul'un derdi biter mi? Hem kapıda yazmışsın, dikiş yaptırana kahve bizden diye. Oysaki bir kahve falan bile ısmarlamadın. Dikişimde, mesela ne çıkar diye merak ediyorum Necmi. Ne paltosu, palto bahane... Bugün pek bir mizansen gördüm. Ancak öğle yemeği saati geldi. İsterseniz bir yemek ısmarlayabilirim. (Yemek yemeye giderler. Terzi, kendine kuru ve pilav söyler. Paltoyu giyecek adam da karnıyarık söyler. Hayır, paltoyu giyecek adam nedir? Bir isim koysaydın, nasıl unutursun? Bir de yazarsın. Neyse, yemeği afiyetle yerler. Üzerine çay da içerler. Hesap 30 tl tutar. O zamanın değil bu zamanın parasıyla. Terzi hesabı öder ve dükkana dönerler.) Çok yedim, belki palto bana uymaz. Yeni bir palto mu yapsak? Hayır, bu öyle bir palto ki, isteyen herkesin üzerine olur. Şimdi ne demeye çalışıyorsun. Bütün aile bunu giysek olur mu? Tabi ki, bir ev gibi düşünün. Yahu ben espri yapmıştım, sen baya ciddisin Necmi.
Yarım saatten fazla bir zaman geçti, dükkana geldiklerinden itibaren. Terzi, paltoyu getirir. Paltoyu giyecek adamın üstüne geçirmeye hazırlanır. (Hala isim bulamadın, Hikmet koy, takvime bak bugün hangi isim mübarekmiş, olmadı onu koyarız.) Yahu Necmi, sen üstüme palto geçirdiğine emin misin? Ben hiçbir şey hissetmiyorum. Bak sen, bana 'Kral Çıplak' masalı mı oynatacaksın. Hem üzerimde kazak var, pantolon var, nasıl çıplak desinler. Sen masalı yanlış anlamışsın. O masalda bir palto değil, bir elbise idi. Hayır efendim ne masalı, daha giydiremedim ki. Buyurun, paltonuz hazır. Aynan yok mu Necmi? Burası terzi mi yoksa ev işleri dağıtan bir yer mi? Evde denersiniz efendim. Tamam Necmi, eline, iğnene sağlık. Ne kadar bizim borcumuz? 450 tl öder. Evin yolunu tutar paltoyu giyen adam. ( Yahu bir isim bulamadın. Şimdi paltoyu çıkarsa, paltoyu çıkaran adam mı diyeceğiz ya da paltoyu askıya assa paltoyu askıya asan adam mı diyeceğiz? Ne diyeceğiz ulan?) Eve girer girmez aynaya koşar. Terzinin dediği kadar varmış palto. Evde kim denediyse onun üzerine olmuş, Evin her bireyi, birlikte girmiş içine yine bir şey olmamış paltoya. Aile bütün kışı o paltonun altında geçirmiş. Paltoyu giyecek adam, paltoyu çıkaracak adam ve paltoyu askıya asacak adam varmış muradına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder