Emekli Tetikçi
Uyandığında bir eksiklik olduğunu, bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamış olmasına rağmen, geceden beri önüne set çektiği sidik kesesini boşaltmak için tuvalete gitti. Oturmanın zaman kaybı olacağından pijamayı yarıya kadar indirdi ve işemek için sol elini aletine doğru götürdü. Yerinde yoktu. Bir çığlık attı. Hayatında ilk defa çığlık atmış gibiydi. Bu çığlığın kız gibi çıkması da ürperticiydi. Yerinde olmayan sol koluydu. Çığlıkla beraber işemeye başladı. Su gelince götü başı ayrı oynayan hortumlar gibi etrafa, üstüne işemeye başladı. Daha fazla sıçratmamak için hemen sağ elini devreye soktu. Fiziksel bir rahatlık yaşarken, sol kolunun yerinde olmayışının o acı verici hali onu kahrediyordu. Dün gece ne olduğundan bihaberdi. Odaya döndü, yatağın üzerine attı kendini. Neler oluyordu? Hatırlamaya çalışıyordu ancak geceden hiçbir emare yoktu. Sol kolunu fazla kullanmıyordu ama onsuz da yaşanır anlamına gelmezdi bu. Yürüyüşü sırasında sağa çekmesi onu telaşlandırmıştı. Sanki kolunun bir tarafına 2 kilo pamuk diğerine 1 kilo demir asmışlardı. Çığlık, ses tellerinin akordunu bozmuş, damağını kurutmuştu. Su içmek için mutfağa gitti. Sağa çekme olayını biraz düzeltmişti. Yatak odasına döndüğünde telefonu çalıyordu. Telefonu hemen açtı. ''Sol kolun bizde, aramamızı bekle,'' dedi ve telefonu kapattı. Dondu kaldı. Hiçbir şey anlamamıştı. Sehpanın üstünde bir not vardı. Notta; ''Kolun bizde polise haber vermeyeceğini biliyoruz. O yüzden telefonda bunu söyleyerek o berbat klişeye düşmek istemedik. Umarım anlamışsındır bizi, seni emekli tetikçi,''yazıyordu. Polise niye gitmeyeceğini de anlamıştı. Telefon yine çaldı. ''Alo'', ''Eefendim'', ''Senden birini öldürmeni istiyoruz. Silah ve adres elbise dolabının içinde, bu iş bittikten sonra kolunu geri vereceğiz. Aksi taktirde sol koluna aklına bile getiremeyeceğin şeyler yapacağız.'','' O ne demek kardeşim?'', ''O ne garip bir soru lan, böyle bir soruya çalışmamıştım. Neyse meselemiz de o değil zaten,'' diyerek telefonu kapattı. Bir süredir devam eden normal hayatı yerle yeksan olmuş, o da yetmediği gibi üstünde tepişmişlerdi. Kağıdın yanında duran Marlboro paketinden, kapağını ağzıyla yırttıktan sonra bir dal aldı. Çakmağı çekmeceden alıp sigarayı yaktı. İçine çektiği ilk dumanla savurması bir oldu. Telefonda elbise dolabı bahsi geçmişti. Hemen elbise dolabını açtı ve üst üste yığılmış elbiseleri hızla savurmaya başladı. Bir çanta ; şifre sistemi ile oluşturulmuş, siyah ve bir valiz büyüklüğündeydi. Çantayı alıp yatağın üstüne koydu. Telefon yine çaldı. ''Alo'', ''Efendim'', ''Şifreyi söylüyorum: Cuma'', ''Cuma mi?'', ''Evet, öldüreceğin adamın ismi: Cuma Eken'', ''Ama şifre düzeneği sayı sistemine göre ayarlanmış'', ''Bir telefonuna bak kardeşim, bu kadar ezberci olma'', '' Akıllı telefon kullanıyorum ama'', ''Ulan hep hazırlanmadığım yerden vuruyorsun. Şifre: 2862,'' diyerek kendince oluşturduğu kriptoloji sisteminin suya düştüğünün üzüntüsüyle telefonu kapadı. Çantaya döndü, söylenen şifreyi girdi. Çantada: Amerikan yapımı bir McMillan Tac-50 ve birtakım dosyalar vardı. Çocuğunu kaybedip daha sonra bulmuş anne gibi sevdi silahını. Çok uzun zaman olmuştu kullanmayalı. Silah; sevişmeye hazır, seksi bir kadın gibi duruyordu. Üzerine toprak attığı 'öldürme isteği' sanki bir gömü bulmuş gibi tekrar gün yüzüne çıkmıştı. En son işi; 30 yaşlarında bir işadamını, kardeşinin vasıtasıyla öldürmüş, büyük para kaldırmıştı. Emekliliğini Hawaii adalarında değil küçüklüğünü yaşadığı Kumbağ'da Mercanköşk Sokağında geçiriyordu. Yazları cıvıl cıvıl olan bu yer kışları ise semtin çekirdek kadrosuyla geçinip gidiyordu. Ya çok kalabalık olacaktı ya da bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar insan olacaktı. Yaşamında iki şeyden ibaret olduğunu düşünüyordu. Hiçbir şeyin ortası yoktu. Kelimeler de böyledir. Birbirlerinin yansımalarıdır. Normal/ anormal, güzel/ çirkin gibi... Doğduğumuz dünyada da diğer dünya ile tehdit ediliyorduk, fikirlerin de karşıtlıktan ortaya çıktığını ve bahsettiği teorinin en büyük destekçi örneği olduğunu söylerdi. Onun için de insanlar ikiye ayrılırdı. Öldüreceğim ve öldürmeyeceğim...
Not: Bir hikaye serisi, devamı olacaktır.